Skip to main content

BM Kadının Statüsü Komisyonu’nun (KSK) 62’nci oturumu bu yıl 12-23 Mart tarihleri arasında “kırsaldaki kadın ve kız çocuklarının güçlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması konusundaki zorluk ve fırsatlar”ana temasıyla düzenlendi. KSK’ye Kadının İnsan Hakları Derneği olarak bu sene IWHC (Uluslararası Kadın Sağlığı Koalisyonu) tarafından düzenlenen AiP (Pratikte Savunuculuk) eğitimi kapsamında ve STK delegasyonundan katıldık. KİH olarak KSK 62 ile ilgili çalışmalarımızı ve izlenimlerimizi aşağıdaki gibi derlemeye çalıştık.

Bu sene KSK’ye Türkiye’den katılan bağımsız kadın örgütleri arasında KİH’in yanı sıra KA.DER, Kadın Koalisyonu, Kırmızı Biber Derneği, TKDF’den temsilciler katıldılar ve STK delegasyonu olarak dayanışma içinde süreç takip edildi.

KSK’nin sonuç bildirgesi olan Ortaklaşılmış Sonuçlar (Agreed Conclusions – AC) uzun süren tartışmaların sonucunda kabul edildi. KİH olarak AC sürecini Türkiye’den STK delegasyonunun yanı sıra dayanışma içinde olduğumuz küresel Women’s Right Caucus, LBTI Caucus, Young Feminist Caucus ve AiP eğitiminin farklı ülkelerden gelen katılımcıları ile beraber takip ettik. Bu gruplarla dayanışarak savunuculuk faaliyetleri gerçekleştirdik. Kadının insan haklarının, toplumsal cinsiyet eşitliğinin ve özellikle cinsellik ve doğurganlık sağlığı ve hakları (SRHR) alanında bugüne kadarki kazanımlara saldıran ve bunları geriye döndürmeye çalışan aktörler yine aktif ve tanıdıktı. Bu grupların çabalarına rağmen, dayanışma içinde yürütülen küresel savunuculuk çalışmalarının sonucunda feministlerin önemli taleplerinden bazıları AC’de yer buldu ve dokümanın dilindeki ve içeriğindeki kazanımlardan ötürü bu sene, feministlerce başarılı bir sene olarak değerlendirildi. AC’de yer bulan taleplerimizin en önemlilerinden biri kadın hak savunucularının şiddete maruz bırakıldığı olgusuna vurgu yapılması ve hak savunuculuğu faaliyetlerini gerçekleştirecekleri güvenli bir ortamın sağlanması taahhüdüydü. Özellikle KSK devam ederken Brezilya’da kadın insan hakları savunucusu ve politikacı Marielle Franco’nun öldürülmesi ve Filipinler’deki kadın hak savunucularıyla ilgili olumsuz gelişmeler, bu talebin ödün verilmeyecek taleplerden birisi olarak belirlenmesinde önemli rol oynadı. Sonuç olarak kadın hak savunucularının maruz bırakıldığı şiddet ve tehditlerin önlenmesi için gerekli önlemlerin alınması, cezasızlıkla mücadele gibi önemli taahhütler içeren bir paragraf AC’ye eklendi. Önemli kazanımlardan birisi de kadın ve kız çocuklarının çeşitliliğine ve maruz bırakıldıkları ayrımcılıkların da birbirinden farklı olduğuna AC genelinde yapılan vurgu oldu. Bununla beraber kırsal alanlarda yaşayan kadın ve kız çocuklarının maruz bırakıldıkları engeller kapsamlı olarak dile getirildi. AC kapsamında cinsellik ve doğurganlık sağlığı hakları (SRHR) alanında daha önceki yıllarda eklenen taahhütlere yeniden vurgu yapılırken bu alanda yeni eklemelerin olması ile kız çocuklarının güçlenmesiyle ilgili geniş kapsamlı taahhütler de bu senenin savunuculuk çalışmalarının başarıları arasında değerlendirilebilir. Yine doküman genelinde sivil toplumla iş birliğinin altının çizilmesi de önemli noktalardan biri.

KSK’nin bu seneki teması “kırsaldaki kadın ve kız çocuklarının güçlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması konusundaki zorluk ve fırsatlar”dı

KSK 62’de üzerinde uzlaşılan AC dokümanının İngilizce versiyonuna buradan ulaşılabilir: http://undocs.org/en/E/CN.6/2018/L.8

Bu sene de hükümetler ve BM kuruluşları tarafından düzenlenen yan etkinlikler (side events) ile STK’lar tarafından organize edilen pek çok farklı konudaki paralel etkinlikleri (parallel events) takip ettik.

Yan Etkinlikler – KSK 62’deki yan etkinliklerin programına buradan ulaşılabilir: http://www.unwomen.org/en/csw/csw62-2018/side-events/calendar-of-side-events

ASPB de, biri “Kadınlar, Göç ve Mülteci Krizi” diğeri ise “Türkiye’nin Tarımsal ve Kırsal Alanlarda Kadınların Güçlendirilmesi Üzerine Perspektifi” başlıklı iki yan etkinlik gerçekleştirdi. İki etkinlikte de, Türkiye’deki güncel durumu yansıtmaktan uzak ve gündemdeki tartışmaları (yasal değişiklikler, uygulamalar, OHAL vs…) görmezden gelen sunumlar yapıldı. Özellikle mültecilerle ilgili olan oturumun soru-cevap bölümünde birçok kişiye soru hakkı tanınmazken, iki etkinlikte de GONGO’ların aktif katılımı ve delegasyondaki sayısal ağırlıkları dikkat çekti.

Paralel Etkinlikler – KSK 62 kapsamında düzenlenen paralel etkinliklerin listesine buradan ulaşılabilir: https://docs.google.com/spreadsheets/d/1S1ZoLunoFRYZYyE191O-JA8eEFGy41guVIJPr9lzBQ4/edit?ts=5a872527#gid=0

Bu sene KİH olarak paralel etkinlik düzenlemedik. Seks işçiliğinden sivil toplum için veri görselleştirmeye, kadınların sanatsal faaliyetlerle güçlenmesinden Orta Doğu’daki feminist medya organlarına birçok farklı başlıktaki paralel etkinliği takip ettik. Ayrıca Kırmızı Biber Derneği ve TKDF, “Yasalardaki Anti-Demokratik Değişikliklerin Kırsal Alandaki Kadın ve Kız Çocuklarının Hayatları Üzerindeki Etkisi” başlıklı bir paralel etkinlik düzenledi.

KİH olarak katıldığımız önemli toplantılardan biri de UN Women tarafından gerçekleştirilen “UN Women ve Sivil Toplum Danışma Grupları” toplantısıydı. Burada UN Women temsilcileri, özellikle yeni stratejik planları kapsamında belirlenen öncelikler dolayısıyla yereldeki feminist hareketleri destekleme konusuna odaklanacakları bilgisini paylaştıktan sonra farklı ülkelerden gelen STK temsilcilerinin önerilerini topladılar. KİH olarak biz de ulusal düzeyde UN Women’ın ülkede yaşanan gelişmeler karşısında yeterince ses çıkarmadığı, bu açıdan daha farklı bir tutum içinde olabileceği ve yerel kurumlarla iş birliğine daha açık olabileceğine dair önerilerimizi kendileriyle paylaştık.

Bu sene de STK temsilcileri AC’yle ilgili tartışmaların devlet delegasyonları tarafından sürdürüldüğü salonlara alınmadı. Buna rağmen, süreç feministler tarafından yine koridorlarda takip edildi ve resmi delegasyonlardan müttefikler aracılığıyla taleplerinin gündeme alınmasını ve metne dahil edilmesini sağladı. Bu sene, yine muhalefet grupları da aktif bir şekilde sürece dahildi. Özellikle geçen seneden beri ABD delegasyonunda da yer alan bu grupların da faaliyetlerinin takibi feminist bir çalışma grubu tarafından yürütülerek gelişmeler WRC ve diğer gruplarla düzenli olarak paylaşıldı. Bu senenin önemli bir gelişmesi de LBTI hareketinin de KSK kapsamında feminist gruplarla oldukça yakın ve koordineli şekilde çalışması ve savunuculuk çalışmalarına aktif şekilde katılmasıydı.

IWHC tarafından düzenlenen AiP (Pratikte Savunuculuk) eğitiminin 2018 katılımcıları

KSK boyunca farklı ülkelerden kadınlar sivil toplumun alanının daraltıldığına, hak savunucusu kadınların ve gençlerin tehdit ve baskıyla sessizleştirilmeye çalışıldığına vurgu yaptı. Özellikle ana temanın kırsaldaki kadın ve kız çocukları olduğu bu sene, Afrika’dan pek çok genç kadının evli olmadıkları ve birikimleri olmadığı gerekçesiyle vize başvurularının defalarca reddedilmesi, bu şekilde kendi adlarına konuşmalarının engellenmesi büyük bir hayal kırıklığı ve öfke yarattı. Bu durum, Marielle Franco cinayeti ve dünya genelindeki olumsuz resme rağmen bağımsız kadın hareketi, dünyanın farklı yerlerindeki hak ihlallerinin görünür kılınması, KSK özelinde ve genel olarak daha kapsayıcı alanların inşa edilmesi ve savunuculuk aracı olarak kullanılabilecek AC’de taleplere yer verilmesi için dayanışmaya ve bir arada çalışmaya devam etti.