Skip to main content

Kadınlara ve Kız Çocuklarına Karşı Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Kurulan Birleşmiş Milletler “ Dostluk Grubu”’na (Group of Friends) İlişkin Bilgi Notu:
Türkiye’nin de Yürütme Kurulu Üyesi Olduğu Koalisyon’un ve Taahhütlerinin Takipçisiyiz

İngilizce versiyonuna buradan ulaşabilirsiniz. 

2020 senesinin Nisan ayında Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres pandeminin toplumsal cinsiyet temelli şiddet ve ev içi şiddete yönelik yakıcı etkilerine dikkat çekmiş ve tüm üye ülkeleri salgın nedeniyle artan toplumsal cinsiyet temelli şiddet ve ev içi şiddeti ortadan kaldırmaya yönelik somut adımlar atmaya çağırmıştı. İlerleyen aylarda Birleşmiş Milletler üye ve gözlemcisi 146 devlet ortak bir deklarasyona imza atarak tüm dünyada ev içi şiddetin son bulmasına ilişkin 6 acil maddeden oluşan bir eylem planı taahhüdü açıklamıştı. Bu taahhütlerin eyleme dönüşmesi amacıyla, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu Birleşmiş Milletler üye ve gözlemcisi 78 devlet, ulusal ve uluslararası sivil toplum örgütlerinin de katkısı ile Spotlight Initiative[1]in sekretaryasında kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin ortadan kaldırılmasına ilişkin Birleşmiş Milletler “The Group of Friends”[2] (Dostluk Grubu) koalisyonunu kurduklarını 7 Aralık 2020’de yapılan açılış etkinliğiyle duyurdu.

Türkiye’nin, toplumsal cinsiyet temelli şiddet ve ev içi şiddetin ortadan kaldırılmasına ilişkin atılacak adım ve eylemlerin koordine edilmesi, ortak politika oluşturulması ve bilgi paylaşımı sağlanmasına hizmet eden bir platform olma amacıyla kurulan “The Group of Friends”in oluşumuna öncülük eden Yürütme Komitesi’nin üyelerinden biri olmasını oldukça önemli buluyoruz. Yürütme Kurulu’nun 6 üyesinin de açılış toplantısında toplumsal cinsiyet temelli şiddetin ortadan kaldırılmasına ilişkin niyetlerini eyleme dönüştürme inanç ve motivasyonunu vurgulamış olması umut vericidir.

78 ülke temsilcisi, oluşturulan bu yeni inisiyatifin başarısının organize edilen toplantı ya da yayımlanan rapor ve bildirilerin sayısı ile değil, somut eylem ve değişimi odağına alan koordineli ve kapsamlı çalışmaların hayata geçirilmesi ile ölçülebileceğini ifade etmiştir. Bu çerçevede, Türkiye Birleşmiş Milletler Daimi Temsilci Vekili Bilge Koçyiğit’in konuşmasında ifade ettiği “her ne kadar zorlu bir yol olsa da toplumsal cinsiyet temelli şiddetin ortadan kaldırılmasına ilişkin çabalarımızı güçlendirmek için kararlıyız” vurgusu önemlidir.

Türkiye’nin toplumsal cinsiyet temelli şiddetin ortadan kaldırılmasına ilişkin uluslararası alanda göstermiş olduğu bu niyet ve adımlar oldukça kıymetlidir. Ancak bu amaca ülke çapında da toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırmaya yönelik bütüncül bir yaklaşım ve etkin politikalar olmadan erişilemez. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin sona ermesinin en önemli yollarından biri, kapsamlı ve bütünlüklü politikaların hayata geçirilmesidir ve bu ancak feminist ve LGBTİ+ örgütleri başta olmak üzere bağımsız sivil toplum örgütlerinin bütün bu süreçlere etkin ve aktif katılımıyla mümkün olabilir. Toplumsal cinsiyet temelli şiddet ve kadın ve kız çocuklarına yönelik ev içi şiddetin ortadan kaldırılmasını amaçlayan, hazırlanmasında Türkiye’nin de bilfiil yer aldığı İstanbul Sözleşmesi’nin en üst seviyeden tartışmaya açıldığı; kadınların, kız çocuklarının ve LGBTİ+’ların Anayasa ile güvence altına alınmış eşit yurttaşlık haklarına saldırıların arkasının kesilmediği 2020 senesini geride bıraktığımız bugünlerde, uluslararası alanda verilen  bu taahhütlerin, kağıt üzerinde kalmaması ve Türkiye’deki hukuki ve idari mekanizmalarda da olumlu değişikliklere yol açması için BM Dostluk Grubu’nu Türkiye’de ve dünyada kadınların kazanılmış haklarının korunması, iyileştirilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik çalışmalar yapmaya çağırıyoruz. Koalisyonun çalışmalarının takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyururuz.

Bu bilgi notu Kadının İnsan Hakları Derneği tarafından hazırlanmış, Pekin+25 Kadın Platformu tarafından desteklenmiştir.

[1] Spotlight Initiative, Avrupa Birliği ve BM arasında oluşturulmuş, 2030’a kadar kadınlara ve kız çocuklarına karşı tüm şiddet türlerini ortadan kaldırmayı amaçlayan küresel bir iş birliği kuruluşudur.

[2] BM Dostluk Grubu BM üyesi ülkelerin belli konular veya durumlarla etrafında belli hedef ve sonuçları elde etmek üzere kurdukları koalisyonlardır.